blog

Çocuklarda Gece Alt Islatma

Çocuklarda Gece Alt Islatma

Çocuklarda Gece Alt Islatma

Çocuklarda Gece alt ıslatma ya da enürezis nokturna olarak adlandırılan ürolojik bir hastalıktır. 5 yaşını geçmiş bir çocuğun halen geceleri altını ıslatması olarak tanımlanır. Çocuklar 2 ila 3 yaş arasında tuvaletini haber vermeye başlar, hatta kendi kendine tuvalet ihtiyacını dahi giderir. Bu yaşlarda geceleri alt ıslatma görülse de zaman içinde azalarak kaybolur. Ancak bazı çocuklarda gece alt ıslatma daha uzun süre devam edebilir. Çocuk 5 yaşını geçtiğinde dahi geceleri altına ıslatabilir. Çocuk 5 yaşını geçmesine rağmen geceleri altını ıslatmaya devam ediyorsa bir hekim desteğine başvurmak gerekir. Çünkü bu yaştan sonra gece alt ıslatmaya devam etmek bir sağlık sorunu olarak tarif edilir.

Enürezis Nokturna Nedir?

Enürezis nokturna 5 yaşını geçmiş bir çocuğun geceleri altını ıslatmasıdır.  Çocukların 5 yaşına kadar sağlıklı bir işeme alışkanlığı edinmesi beklenir. Ancak bazen çocuk bu alışkanlığı kazanamayabilir. Kazansa dahi farklı nedenlerle tekrar altını ıslatmaya başlayabilir. Enüresiz nokturna çocukların yaklaşık %15’inde görülür.

Nedenleri

Gece alt ıslatma farklı nedenlerle ortaya çıkabilir. Bunlardan öne çıkanları şöyledir:

  • Ebeveynlerden biri ya da her ikisinin çocukluk çağında alt ıslatma sorunun olması çocukta da bu durumun ortaya çıkma riskini artırır.
    • Ebeveynlerin ikisinde de gece alt ıslatma öyküsü varsa bu oran %77
    • Ebeveynlerden sadece birinde varsa %44
    • Kardeş, dede, nene, amca, hala gibi akrabalarda enürezis nokturna öyküsü varlığı da yine bir risk faktörüdür.
  • Uyku/uyanma bozukluğu: Mesane dolduğunda kasılır. Beyne uyanması ve idrarını yapması gerektiği bildirir. Ancak çocukta bir uyku problemi varsa mesanesinin kasıldığını fark edemeyebilir. Fark etse dahi uyanamayabilir.
  • Mesanenin aşırı aktif çalışması ve kasılması

Yol Açtığı Sorunlar Nelerdir?

Gece alt ıslatma ilk aşamada çok ciddi bir sağlık sorunu olarak düşünülmese de hem çocuğun hem ebeveynlerin yaşam kalitesini ve sosyal yaşamını olumsuz etkiler. Okul çağına gelmiş olan çocuğun başarısı düşer ve sosyal ilişki kurmakta güçlük çeker. Öte yandan aileler gece alt ıslatmanın psikolojik bir sorundan kaynaklandığını düşünebilir. Enürezis nokturna psikolojik nedenli değildir. Ancak sorunun kendisi psikolojik sorunlara yol açabilir.

Türleri

Gece alt ıslatmanın iki farklı şekilde sınıflandırılabilir:

  • Monosemptomatik enürezis nokturna (sadece geceleri idrarını kaçırma, başka bir işeme sorunu yok) ve non-monosemptomatik enürezis nokturna (gece idrar kaçırmayla birlikte gündüz idrar kaçırma da var)
  • Primer idrar kaçırma (idrar kontrolü bebeklikten beri hiç sağlanamamıştır) ve sekonder idrar kaçırma (gece alt ıslatma sorunu olmayan bir çocuk 5 yaşından sonra altını ıslatmaya başlamıştır)

Tanı

Tanının çocuk ürolojisiyle ilgilenen bir üroloji uzmanı tarafından konulması önemlidir. Hasta öyküsü alınır ve gece idrar kaçırmaya eşlik eden farklı bir sorun olup olmadığı tespit edilir. Tam idrar testi ve işeme çizelgesi istenebilir.

Tedavi

Bir çocuk 5 yaşını geçmiş ve geceleri altını ıslatıyorsa mutlaka incelenmesi, uygun tedavinin planlanması gerekir. Peki, ne tür tedavilere sahibiz?

  • Davranışsal tedavi: İlk aşamada davranışsal tedavi ile sorun çözülmeye çalışılır. Yatmadan 2 saat önce sıvı alımı kesilir, çocuk uyumadan önce tuvalete götürülür, uyuduktan 2 saat sonra tekrar tuvalet için kaldırılır. Bu şekilde geceleri tuvalete kalkma alışkanlığı kazandırılmaya çalışılır.
  • İlaç tedavisi: Ağızdan alınan ilaçlarla sorun giderilmeye çalışılır. Bu ilaçlar mesanenin daha geç dolmasına yardımcı olur. Yapılan çalışmalarda bu tip ilaçların etkisinin yaklaşık yüzde 50 olduğu bildirilmiştir.
  • Alarm cihazı: Çocuğun yatağına veya iç çamaşırına küçük bir alarm cihazının yerleştirilmesidir. Bu amaç için geliştirilmiş cihazlar mevcuttur. Çocuk altını ıslattığında alarm çalar. Bu alarmın çalmaması için mesanesi kasılmaya başlayan çocuk uyanır ve tuvalete gider. Aslında bu yöntemde de davranışsal olarak sorunun giderilmesi amaçlanır. Yaklaşık yüzde 80’lik bir başarı oranına sahiptir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir