blog

Prostat Kanseri Tedavisi

Prostat Kanseri Tedavisi

Prostat Kanseri Tedavisi

Lokalize prostat kanseri tedavisinde altın standart cerrahidir. Cerrahi açık veya kapalı olarak gerçekleştirilebilir. Kanserli prostat dokusu ameliyat ile vücut dışına çıkarılır. Gelişen teknolojiyle günümüzde prostat kanseri ameliyatları açık cerrahinin yanı sıra kapalı cerrahi (laparoskopik cerrahi) ile de yapılmaktadır. Bu ameliyat laparoskopik radikal prostatektomi olarak adlandırılır.

İyi eğitim almış ve tecrübe kazanmış cerrahlar tarafından gerçekleştirilen hem açık hem kapalı prostat kanseri ameliyatı yüksek başarı oranlarıyla yapılır. İki teknikte de ameliyatın başarı oranı aynıdır.

Prostat kanseri tanısı almış hasta ve yakınlarının aklındaki en önemli soru “prostat kanseri tedavisi var mı?”dır. Şunu belirtmek gerekir ki, tümör erken safhada tespit edildiyse yani prostatın dışına çıkmadıysa başarıyla tedavi edilme şansı yüzde yüze yakındır.

Prostat kanseri tedavisinde cerrahinin yanı sıra, radyoterapi, HIFU, kemoterapi, hormon tedavisi ve Lutesyum 177 PSMA gibi hedefe yönelik tedaviler uygulanabilmektedir. Tedavi planını etkileyen en önemli unsur ise tümörün prostat dışına yayılıp yayılmadığıdır.  Hastanın genel sağlık durumu, yaşı gibi bir dizi diğer faktörler de göz önünde bulundurularak tedavi planlanır.

Prostat kanserinde tedavi yöntemlerini inceledik.

Açık Prostat Kanseri Ameliyatı

Açık prostat kanseri ameliyatı diğer adıyla radikal prostatektomi ameliyatı. Bugünkü haliyle 1980’li yılların başından beri iktidarsızlık ve idrar kaçırma olasılığını azaltan sinir koruyucu teknikle, güvenle uygulanmaktadır. Amerikalı Üroloji Hekimi Dr. Patrick Walsh tarafından geliştirilmiş bir ameliyattır. Prostat idrar tutmayı ve sertleşmeyi mümkün kılan dokularla sarılmıştır. Açık radikal prostatektomi ameliyatında göbeğin alt kısmından penis köküne doğru bir kesi yeri açılır. Böylece prostatı çok hassas bir şekilde, her detayı görerek çevresindeki önemli dokulara zarar vermeden çıkarmak mümkün olur.

Kapalı Prostat Kanseri Ameliyatı

Kapalı prostat kanseri ameliyatı diğer adıyla laparoskopik radikal prostatektomi ameliyatı. İlk kez Amerikalı ürolog Dr. Ralph Clayman tarafından 1990’lı yılların başında gerçekleştirilmiştir.

Ardından tüm dünyada hızla yaygınlaşmıştır. Bu ameliyatta hastanın karnında beş adet 1 cm çapında küçük kesi yerleri açılır. Kamera ve laparoskopik çalışma aletleri vücut içine yerleştirilir. Cerrahi enstrümanlarla prostat vücuttan ayrılır. Bir torba içine yerleştirilerek açılan deliklerden dışarı çıkarılır. Cerrah ameliyat bölgesini yüksek çözünürlüklü bir ekranda görerek gerçekleştirir. Radikal prostatektomi ameliyatını yine kapalı olarak cerrahi robot desteğiyle de yapmak mümkündür.

Kapalı ve açık prostat kanseri ameliyatlarında başarı oranları aynıdır. Ancak kapalı cerrahide hastanın vücudunda daha minik kesi yerleri açıldığından açık cerrahiye göre bazı avantajları vardır. Bunlar nelerdir?

  • Kanama riski daha azdır.
  • Daha erken taburcu olmak mümkündür.
  • Sonda daha kısa bir süre kalabilir.

Hastaya en yüksek faydayı sağlayacak ameliyat tekniğine üroloji hekimi karar verecektir.

Radyoterapi

Prostat kanseri tedavisinde radyoterapi (ışın tedavisi) cerrahiden sonra en sık uygulanan ikinci yöntemdir. Tümörün prostat içinde kaldığı, yayılım göstermediği olgularda başvurulur. Hastaya çeşitli nedenlerle cerrahi yapılamıyorsa radyasyon onkolojisi hekimleriyle birlikte radyoterapi tedavisi değerlendirilir.

Radyoterapide cerrahinin aksine hastanın prostatı kendisinde kalır. Bu da PSA (prostat kanseri tanısı için yapılan kan testi)’nın halen bir sorun oluşturma riski olduğu anlamına gelir. Ameliyatta prostat tamamen alındığı için hasta gelecek herhangi bir prostat hastalığı geçirmez ve PSA yüksekliği gibi bir durum çok büyük oranda söz konusu olmaz. Ancak radyoterapide prostat hala aynı yerinde kaldığı için gelecek prostat kanseri veya iyi huylu prostat büyümesi hastalıkları yeniden ortaya çıkabilir. Radyoterapiden sonra PSA’nın izlenmesi gerekir.

Fokal Tedavi: HIFU

HIFU, Fokal tedavi veya yüksek yoğunluklu odaklanmış ultrason tedavisi olarak adlandırılan yöntemdir. HIFU’da prostatın sadece kanserli bölümü hedeflenir. Kanser hücrelerine yüksek yoğunluklu enerji verilerek prostat kanserinin tedavi edilmesi amaçlanır. Hastanın vücudunda herhangi bir kesi yeri açılmaz. Aynı prostat biyopsisinde olduğu gibi hastanın makatından ince bir tel ile prostata ulaşarak tedavi uygulanır. Cerrah, işlemi yüksek çözünürlüklü bir monitörden izleyerek gerçekleştirir. Prostattaki tümöre 85-100 derecelik bir ısı verilir. Tümör parçalanır. Vücut dışına çıkarılır.

HIFU tümörün sadece prostat ile sınırlı olduğu bazı olgularda değerlendirilen bir tedavi biçimidir. İşlem genel anestezi altında, ameliyathane ortamında yapılır ve tümörün hacmine göre işlem 1-2 saatte tamamlanır.

Prostat kanseri hastalarının yaklaşık %3’ünde kanserin metastaz yapma riski vardır.

Kemoterapi

Tüm kanser türleri gibi prostat kanseri de diğer organlara sıçrayabilir. Prostat kanseri en sık olarak sırasıyla mesane ve rektum gibi komşu organlara, kemiklere ve omurgaya sıçrayabilir. Son evrelerde ise akciğer, karaciğer hatta beyinde prostat kanseri metastazı görülebilir. Bu durumda farklı tedavi yöntemleri değerlendirilir. Bunlardan biri kemoterapidir. Kemoterapi ilaçları hastaya genellikle damardan verilir. Kemoterapiye hormon tedavisi de eklenebilir. Kemoterapi ameliyat öncesi ya da sonrası uygulanabilir. Kanserin türü, metastaz durumu ve hastanın genel sağlığı tedavi sürecini biçimlendirir. Bilindiği gibi kemoterapinin saç dökülmesi, kusma, yorgunluk ve iştahsızlık başta olmak üzere bir dizi yan etkisi vardır.

Prostat kanseri hastalarının yaklaşık %3’ünde kanserin metastaz yapma riski bulunmaktadır. Prostat kanseri en sık kemiklere metastaz yapar.

Hormon Tedavisi

Prostat kanserinde hormon tedavisi erkeklik hormonu olan testosteron seviyesini düşürmek için kullanılır. Böylece ilerlemek için testosteron hormonundan beslenen prostat kanserinin gelişimi yavaşlatılır.  Hormon tedavisi ilaçlarla ya da doğrudan testislerin ameliyatla çıkarılması şeklinde uygulanır. Hormon tedavisi metastaz yapmış prostat kanserlerinde kullanılır. Bazı sınırlı metastaz yapmamış olgularda radyoterapiye destek amacıyla da hormon tedavisine başvurulabilir.

Lutesyum 177 PSMA

Lutesyum 177 PSMA bir radyoaktif maddedir. Metastatik prostat kanserinde uygulanan yeni nesil, hedefe yönelik bir tedavidir. Vücut içine yerleştirilen akıllı moleküller olarak da bilinir. Tedavideki amaç vücuda yayılan prostat kanseri hücrelerinin yayılımını durdurmak ve mümkünse tümörün boyutunu küçültmek, yok etmektir. Lutesyum 177 PSMA tedavisinden şu durumlarda yararlanılabilir:

  • Metastaz yapmış prostat kanseri
  • Kemoterapi ve hormon tedavisi ile sonuç alınamaması
  • Hastanın kemoterapiyi tolere edememesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir